31.07.2009

Çiftlikteki romantik salyagozların aşk hayatı, La ferme des escargots

Ne sevimli di miçiftlik yolu


Koloni halinde sakin sakin yaşıyor arkadaşlar




Parmağa yakın olan küçük gri, ortadaki Afrika türü ve yukarıdaki burgonya türü meraklısına:)










Leonardo duvardaki örümceklerin peşinde, korkmasın ilerde diye sesimi çıkarmamaya çalışıyorum ancak örümcek siyah ve kocamandıııııı!

Salyangoz yumurtaları en üst solda.

Leonardo ile çiftlik çiftlik gezip hayvanların hayatlarını yakından inceliyoruz. Salyangozların 12 saat seviştiğini biliyor muydunuz? Slow food simgesi bu sevimli hayvanlar çift cinsiyetli (hermafrodit) olmalarına rağmen bir cinsiyet ve eş seçip öyle çiftleşiyorlar. Doğada olanlar tükenmeye başladığı için üretim çiftlikleri kurulmuş. Gidiyoruz ziyarete, doğada yaprak çilek filan yiyen bu arkadaşlar çiftlikte kalsiyum ağırlıklı kroketlerle besleniyorlar. Petit gris( küçük gri Normandiyaya ait bir tür.






Fransa'da 3 cesit salyangoz makbul burgogne (bir yerlerde burgonya diye cevrildigini gormustum neden olmasin), Normandiya ve Afrika kokenli daha irice bir tur. Afrika kokenli bazi salyangozlarin 2 kiloya kadar ciktigini soyledi uretici ama tadi kotuymus. Yilda 3 ton uretiyormus ve agirlikli olarak retoranlara satiyor supermarketlere satmam diyor, zaten fiyati yuksekce oldugundan pek mumkun degil kanimca. Motorsiklet uretim fabrikasindan emekli yeni salyangoz ureticisi, kendi salyangozlarini Harley Davidson'a benzetti. Uzun beyaz saclari, kovbot cizmeleri ile kendisi de cehennem meleklerine benziyordu. Leonardo icin salyangoz iyi bir yemek bu yuzden olacak hayvan olarak hic ilgisini cekmedi bozuldum yani nerde kaldi hayvan sevgisi!!!



Istanbul'da eskiden sadece rumlar salyangoz yahnisi yapar ve yerlermis, musluman mahallesinde salyangoz satmak deyimi ordan geliyor herhalde. Dogadan toplananlarin hazirlamasi bayagi zahmetli bir hafta ekmekle beslenip temizlenmesi saglaniyor. Tabi ciftlikte yetisenler icin buna gerek yok. Kis uykusuna yatan bu arkadaslar yagmurlarla beraber uyanip besleniyorlar. Sevisiyorlar yemek yiyorlar yasarlarsa! tekrar cumba yatak. Burgonya bolgesi salyangozlari normalde Normandiya'da yasamiyor ama kuresel isinma sonucu burada da gorulmeye baslamis...
Internete bir goz attim salyangoz toplayiciligi ve uretimi Karadeniz bolgesi'nin gelir kapisi olmus tabi hepsi Fransa'ya ihrac! Datca'da restoranlarda salyangoz dolmasi satiliyormus hatta salyangoz heykeli bile varmis Simi adasindan gelen yunanlilarin gozdesi ve ayrica afrodizyak (12 saat meselesi bosuna degil yani) ve sifa vericiymis.

21.07.2009

4 orman meyveli Beste usulu recel, cassis,kirmizi bektasi uzumu

Kirmizi bektasi uzumu Cassis (Blackcurrant) siyah frenk uzumu

Frambuaz (framboise)

Fransa en sevdigim recellerden biri kirmizi meyveli olan yani kiraz,cilek;frambuaz ve frenk uzumunde yapilan. Ben tarifi degistirdim cilek ve frambuaz kaldi ancak kirmizi bektasi uzumu ve cassis ekledim. Sonuc mukemmel rengi kokusu olaganustu iste size tarifi;
250 gr frambuaz
250 gr cilek
250 kirmizi bektasi uzumu
250 gr cassis
1 kg seker
yarim limon
1-Meyveler ayiklanip yikandiktan sonra bir tencereye koyun, uzerine sekeri ekleyin biraz beklesin.
2-Atesi acin kaynamaya basladiktan sonra 30 dk tutun ve arada karistirin.
3-Kivami tutunca atesi kapatin ve yarim limonun suyunu ekleyin. Kivamini nasil tutar gozkarari anlamakta zorlaniyorsaniz minik bir tabaga biraz koyup sogutucuda birkac dakika bekletin sonucuna gore karar verin.
4-Sicakken kavanozlara doldurun ve kapaklarini sikica kapatin ve ters cevirin. Soguyana kadar birkac kere cevirip durun.




17.07.2009

Paris' te kahve içme rehberi, Paris rehberi

Les Deux Magots'nun biraz sağındaki heykel kalabalıktan görmesi zor olabilir! Les Deux Magots (le dö mago)


Malongo Café örnek menü :)
Paris’te kahve içme rehberi

Genel olarak her brasserie, bar, restorant, kahve dükkanlarında iyi bir kahve içebilirsiniz. “un café” dediğiniz zaman bir espresso (orijinalinin biraz daha sulu hali) gelecektir. Gerçek İtalyan usulü espresso istiyorsanız café serré ısmarlayın. Un petit(tek) Espresso yada double (duble) ısmarlama şansınız var. Sütlü kahve içmek istiyorsanız Café créme (kremalı kahve) ısmarlamanız gerekir. Eh qui Fransız usulü bu komplike olacak süt demek kesmez krema daha şiirsel ! ama merak etmeyin içine koyacakları krema değil süt olacaktır. Filtre kahve her yerde bulunmaz açıkça sormanız lazım ama ben Fransız kahvesi denemenizi öneririm hele de kahve tutkunuzsanız. İlla da Türk kahvesi içmek isteyenler nargile kahvelerinde bulabilir. Osmanlı İmparatorluğunda ilk kahve dükkanı 1554 de açılmış, Viyana kuşatması ile Avrupa kahveyle tanışmış ve Paris’in ilk kahve dükkanı Le Café Procope bir ermeni tarafından 1686 yılında açılmış (daha önce kahve evi adı altında 1670 yılında açılmış ise de), İtalya’da 1720 yılında! Le Café Procope halen mevcut, Fransız devrimi planlarının yapıldığı Voltaire’in en sevdiği bu mekanı görmek lazım. Özetle;
Café, petit café yada café noir= bir tek espresso,
Café créme=sütlü kahve,
Café noisette=espresso az sütlü Kesinlikle fındıklı kahve değildir içine fındık kadar süt eklenmiş diyelim,
Café galacé=buzlu kahve,
Café liégeois=buzlu kahve üzerinde kocaman krema dağıyla,
Filtré café= filtre kahve ama zor bulunur!
Café serré= gerçek espresso kaşıkla kesebilecek yoğunlukta!

Turistik ve güzel kafeler
1-Le Procope,
13 rue de l’ancienne-Comédie M: Odéon

2-Les Deux Magots,170 Blvd St-Germain M: St-Germain-des-Prés

3-Café de Flore,172 Blvd St-Germain M: St-Germain-des-Prés

Kahve Meraklılarına ve bana göre must ;

1-Café Malongo,50 rue St André des Arts 75006 Paris (6th) Bana göre Paris’in en iyi kahvesi burda içilir hemde atmosferi özel ayrıca servis elemanları çok yakışıklı ve entelektüel.M: Odéon

2-La Caféothéque,52,rue de l’Hotel de Ville (4th) M:St Paul

İtalyan kahvesi meraklılarına;

1--Gocce di Caffé, 25 rue de Roi de Sicile

2-Pozzetto,39, rue de Roi deSicile M:St.Paul

3-Espressamente Illy,13, rue Auber (9th) M:Opera

16.07.2009

Fransa ve Paris'te yeme içme rehberi I



Turist olarak ilk Paris'e gelişim 1999 yılındaydı ki sonrasında bir Paris’liyle evlenince en az 30 kere de gelebilme ve her defasında yeni bir şey keşfedebilme sansına sahip olabildim. Ardından taşınmamızla beraber neredeyse iki yıldır Fransa'da yerleşiğim. Hala ayda en az bir kere gidip halen turist olmanın keyfini çıkarıyorum. "Paris is always Paris" her mevsim ayrı güzel çikolata renkli şarkici Nat King Cole' un yumuşak sesiyle 'I love Paris in the summer, I love Paris in the fall etc" her kösesinde güzellikler saklı tarih, sanat, moda, yaşam dolu biraz yaslanmış ama hala flörtçü bir kadın şehir.

Bu rehberi bir arkadaşımın Paris'e gelip menüden en anlayabildiği "steak tartare" steak İngilizce biftek eh buda fena birsek değildir diye ısmarlayıp tabi ki gelen şeyi yiyememesiyle, bir diğer tanıdığımın "soupe au cochon" ha bu çorbadır diyip içinde domuz burnu yüzen çorba ile dehşete kapılması üzerine hazırlamaya karar verdim. Ha unutmadan steak tartare çiğ kıymanın yanına çiğ yumurta, çeşitli baharatlar eşliğinde masaya gelen ve tüm elemanların karıştırılıp çiğ yenen bir özel yemektir ancak sadece meraklısına!! Ha benimde bir hikayem var, ilk geldiğim zamanların birinde güzelim Paris sabahında, kırmızı ağırlıklı dekore edilmiş bistrolarin birinde kahvaltıda "tartine" ısmarladım. "Tart" nedir biliyorum ya lezzetli bir tatlı beklerken bir çeyrek yarım baget ekmek üstü tereyağ ile kala kaldım. Fransızlar kadar tereyağı yiyen başka bir millet var mi bilmiyorum tereyağlı ekmeği şereflendirilerek "tartine" adını vermişler. Gerçi kahveye batırılıp yenince mis tereyağlı ekmek hakikaten ayrı bir isim almayı hak ediyor. Eminim sizinde bir sürü böyle anınız vardır yada olacaktır!! Gerçi bu yaşananlar da gezinin bir parçası ise de gelin ben size biraz yardımcı olmaya çalışayım.


15.07.2009

kayisili bademli tart

Resimdeki minik el benim ogluma ait tartin sicakligini kontrol ediyor kivam tamamsa yiyecek ve hosuna giderse "hmmm c'est bonne" diyip annesini mutluluga bogacak. Bu insanlari besleme hissi nerden geliyor anlamiyorum biri bana acim derse hemen onu beslemem lazim neredeyse endiseye donusuyor bu his. Evimizin onundeki kanalda sahibi iflas etmis bir balikci gemisinde cingeneler yasiyor arada cocuklara kek yapip goturuyorum ve de oyuncak. Sonra iki yandaki ev soyuldu ve cingeneler ortadan kayboldu. Daha once Istanbul'da copten bulduklarini yiyen bir adam vardi ona ve Cherbourg'da evsiz ingilize yemek tasiyordum. Sonra ingilizde yok oldu. Ulkesine dondu diyip moralimi bozmamaya calisiyorum.

Sezonu geldi tart zamani!!!

Hamuru icin
125 gr tereyagi
250 gr un
2-3 yemek kasigi su
2 tatli kasigi seker
1 tatli kasigi tuz
Ustu icin
500 gr kayisi
25 cl krema
50 gr badem cok ince kiyilmis badem
100 gr seker
1 yumurta

1. Firin 180 dereceye isitin. Bugun cabuk tart hamuru hazirlayalim. Bir kabin icine tereyagini koyun ve firina atin iyice erisin hatta kaynayip hafifce renk degistirsin. Firindan alin. icine tuz,seker ve unu asamali olarak koyup hizlica karistirin hamur sicakliktan dolayi hafifce piser gibi olacak zaten istenende bu karistirmaya devam. Sonunda kulak memesi kivaminda bir hamur elde edeceksiniz top haline getirin.

2. Hamuru tart tepsisine iyice yayin kenarlarinida yukseltin. icine ikiye ayrilmis ve cekirdekleri cikartilmis kayisilari yerletirin.

3. Bir kapta krema, yumurta, seker, badem ezmesini karistirin ve tartin ustune boca edin.

4. Firina tip 45 dk pisirin.

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin