31.05.2010

Paris'te bir japon pasta sefi Sadaharu Aoki




Sadaharu Aoki'nin Japonya'da bir, Paris'te iki tane butik pastanesi ve  Lafayette'in icinde Gourmet bolumunde urunleri var. 68 dogumlu bu sef Japonya'da egitim almis ve 90'larda Paris'e yerleserek Japon urunlerle yorumladigi fransiz pastalariyla kendine saglam bir yer edinmistir. Matcha, Yuzu, azuki, siyah susam kullandigi yuzde yuz japon malzemeler. Matcha 12. yuzyildan beri zen rahiplerinin cay yapmak icin kullandigi yesil cay tozu. Son derece zengin vitamin, mineraller ve oligoelementler iceren antioksidan ozelligi yuksek bir urun. Rahipler sicak suya biraz matcha tozu koyup minik bir cirpici ile karistirarak kopurtup sonra afiyetle icerlermis. Simdilerde mutfak aleminde moda. Bir diger moda urunde Yuzu. Japon limonu diyelim, mandalina buyuklugunde gayet eksi ve parfumlu bir limon. Ozellikle kabugu ince rendelenerek et, balik yemeklerinde kullaniliyor. Azuki sahsen tatli olarak pek bayilmadigim kucuk kirmizi fasulye.


Sadaharu usta farkini pastaneye girdiginiz anda anliyorsunuz, hersey zen sadeliginde, dekorasyonda dogadan yapraklar, yosunlar kullanilmis hicbir fazlalik yok. Pastalar rengarenk. Matcha yesili her yerde makaronlar, pastalar hatta cikolata bile yesil ve zarif matcha tadinda.





Makaronlarda japon isi, siyah susamli, yuzulu, matchali ve tuzlu erikli. Benim favorim yuzulu guclu limon tadinda ama eksi olmayan makaron, matchali Millefeuille, ve yine matchali ekler. Cikolata kapli makaronlar cok sekerliydi sevmedim ama renkleriyle bastancikariciydilar.






Sadaharu Aoki
35, rue de Vaugirard 75006
Tel : 01-45-44-48-90
56, boulevard Port Royal 75005
Galerie Lafayette GOURMET
40, boulevard Haussemann 75009




Soldaki bina Grand Palais cok guzel sergiler oluyor ama bu gittigimde bostu, bende kubbede kalan hos sedayi dinledim. Sagdaki kaldigim evin merdiven boslugu. Sadaharu ile ilgisi mi kesinlikle yok!



26.05.2010

Levant&Co Paris'te bir Turk bakkaliyesi ve restorani




     Yurtdisinda yasiyorsaniz bazi urunleri bulamiyor ve hasretini cekiyorsunuz demektir. Paris'te bir Turk mahallesi olmasina ragmen aldigim urunlerden hic memnun kalmadim, Kardesim Slovakya'da yasiyor ordaki Turk bakkali kullanma tarihi gecen urunlere yeniden etiket yapistirip satiyor, once kendi milletimizden kazik yiyoruz. Boyle olumsuz duygular icindeyken Gurme urunleri satan bir Turk bakkaliyesi tabi ki ilgimi cekti ve bu gidisimde ziyaret etmeye karar verdim. Ayrica Unlu Japon pasta sefide bir arka sokaktaydi. Hayatimda  aldigim en iyi kararlardan biriymis, iki sahane ve icacici insanla tanistim.


Dukkan ne kadar hos, giriste iki zeytin agaci Ege sinyallerini veriyor hemen.


        Girit asilli Izmir'li bir ailenin oglu Selim, muhendis olarak geldigi Paris'te, sonradan ailesinin urettigi mis zeytinyagi ve diger urunleri satmakla ise baslamis. Esi, guzel Idil anneannesinin tariflerini hergun degisik bir menuyle mudavimlerine sunuyor. Sicacik bir mekan sahipleri harika, sik ve ozel urunler, hafif guzel yemekler, ozledigim misafirperverlik bu dukkani essiz kiliyor. Idil aslinda muzik ogretmeni ve ayrica gitar dersleri veriyor.

Tabiki restoranin mudavimleri var ve genellikle yer olmuyor erken gittigim icin sansliydim bu iki guzel, piril piril, zarif insanla tanistim. Mudavimleri Fransizlar oldugu kadar Paris'te yasayan entellektueller ve anne yemegi ozleyen ogrenciler. Dukkanda badem tadinda aile uretimi zeytinyagi, kekik basta olmak uzere cesitli baharatlar, domates kurusu, kuru incir, citfe kavrulmus fistikli lokum, zeytin cesitleri bulabilirsiniz. Ben sumak buldum mutluluktan uctum. Idil ayda iki kere yemek kurslari duzenliyor.  Prestijli gurme  Saveur dergisinde kurs ve restoran yer almis, Selim bu sayiyi bana hediye etti. Ortalama bir fransiz icin Turk yemegi doner kebabtan ibarettir. bunun nedeni mantar gibi heryeri sarmis uyduruk doner kebab restoranlaridir. Bu anlamda Levant&Co'nin Turk Mutfagini hakettigi gibi tanitma misyonu da var, devlet destegi almali bence. Turk mutfagi bir tanedir diyerek mangalda kul birakmayanlar birde gelip bu genis ve koklu mutfagin yurtdisindaki icleracisi halini gorsunler...


Restorandan hafilemis olarak ve mutlu ayriliyorum. Hani bazi insanlar vardir tanidiginiz icin ve varolduklari icin mutlu olursunuz Idil ve Selim onlardan. Bir kahvenin 40 yil hatiri var hele de boyle sahane iki insan tarafindan ikram edilmis ise...

Levant&Co adresi, websitesi icin tiklayiniz. Saveurs dergisi Haziran 2010 sayisinda Levent ailesinin Turkiye'ye duzenledigi culiner yolculukla ilgili bilgiler, midye dolma ve patlican kebabi tarifi yer aldi. Yazi cok guzel sahane bir Turkiye yazisi, ilgilenen olursa ekleyebilirim.





20.05.2010

Eyfel kulesi ve Paris'teki metro istasyonlari




Minimalist arzu etti buyrun Eyfel kulesi, malesef hava kapaliydi!


Arkadasimin evinden boyle gozukuyor geceleyin, isik oyunlariyla cok hos;





Paris'te ulasim metroyla cok kolay, metro hatlari renkler ve sayilarla ayrilmis dolayisiyla gitmek istediginiz yere zahmetsiz ulasabiliyorsunuz, muzisyenlerde hediyesi!


Concorde meydanindaki metro istasyonu Insan haklari evrensel beyannamesinin kelimeleriyle kaplanmis.


Soldaki hangi istasyondan hatirlamiyorum kirmizi sevgimden, sagdaki Belleville istasyonu, Paris'in 13.bolgesinde pek sevdigim cok kulturlu, cok renkli bir mahalle. Cin marketleri orada, her gittigimde mutlaka alisveris icin gidiyorum. Iki gunlugune Paris kacamagi cok iyi geldi. Giderken tren bir saat rotar yapti, bir inek ezilmis onun kaldirilmasi icin bekledik, ne de olsa Normandiya bolgesi inekleriyle unlu! Once Cravage'dan Damien Hirst'e "C'est la vie!  vanités de Cravage à Damien Hirst" adli sergiyi gezdim, malumunuz bu ingiliz sanatciyi pek sever ve takip ederim. "Olum" uzerine bir sergiydi, cesitli sanatcilarin kafataslari ve kemiklerle yaptigi eserler. Damien'in eserleri olay cikardigi kadar var. Bir kurukafanin ustunu elmas ve pirlantalarla bezemis, digeri karasineklerle kaplamisti. Basquiat'nin resimleride vardi zevkle gezdim. Arkadasimi Londra'da Francis Bacon sergisine goturmustum yillar once, bu sefer yine degisik temali bir sergiydi bilmiyorum ucuncu defa cagirsam gelirmi? 

Daha sonra Guimet muzesine gittik. Metroda vagona binerken iki tane cingene kiz beni itistirdi. Ne kabalar allah allah burda insanlar boyle itismez diye dusundum ama uyanmadim nede olsa son derece huzurlu Normandiya'da yasiyorum, kendimi koruma durtum korelmis. Muzeye gidince neden itilip kakildigim anlasildi. Cuzdanimi calmislarda ondan, boynuma postaci gibi asili duran cantamin icinden hemde. Tum kredi kartlari turk olanlar dahil, fransiz kimligim, ehliyetim, vsvs kocaman cuzdandi icinde yok yok. Hemen bankalar arandi iptal edildi hersey. Sonra gunumu zehir edemem deyip muzeyi gezdim. Cikista karakola gidip zabit tutturdum 10 dk surdu, polis cok kibardi. Yanimdaki arkadasimda fransiz ceza avukattiydi hani problem olsa hop buyrun avukatim. Simdi ugrasiyoruz iste kimlikleri cikarmaya. Bir kere Istanbul'da Metrocity'de bir kerede Paris'te Metro'da caldirdim cuzdani...Gerisi sahaneydi Levant&Co adli Turk bakkaliyesine gittim bu piril piril insanlari ayri bir postta anlatacagim, unlu bistrolardan La coupole, Japon pasta sefi Sadaharu Aoki bu sefer ziyaret ettiklerim tabi kisisel takintim Hermé'siz olmaz. Bacaklarim daha iyi hergun 1 saat bisiklete binmek ise yaradi, gecmis olsun dilekleriniz icin cok tesekkurler...
Paris'in renkleri:)








17.05.2010

5 dakkaya donuyorum!


Hayir Paris'e gittim yorgunum diye degil, tam tersi paylasacak cok sey var ancak bacaklar portladi yine, sicaklar bastirinca(18-20 derece,  Afrika sicaklari zannetmeyin!) varisler enfensiyon yapiyor malesef, sancilar gecip oturabilecek hale gelince fotograflar!

Simdilik evrensel 5 dakkaya donuyorum fotografi Paris'in gobegi Saint Germain'den:)

10.05.2010

kiraz agaciyla sohbetler, cakirkeyif cilekler, kuskonmazli kis, ravent/isgin/ rubarbe cesitlemeleri,ikinci cocuk?

Bugunlerde kiraz agaciyla sohbet halindeyiz annesi kendi sorularinin pesinde oglu ise; "Neden bu dunyada yasiyoruz?, Neden buyuk baliklar kucuk baliklari yiyor? Neden hayvanlari yiyoruz ? yemeyelim...Bazen kendi sorularini, cunku deyip kendi cevap veriyor. Hayal dunyasi degisik, mesela bahceden cicekleri sokup kendi el arabasina bahceden cakillar doldurup dikmis bulunca, niye boyle yaptin diyorum, cicek ektim, uzerine de isedim,  bitki buyuyecek deyince kizamiyorum,  kendi icinde cok mantikli hareketler:)  Uzay gemileri yapiyor surekli, tabi bakinca birseye benzetemeyebilirsiniz ama o acikliyor bu dumeni, bunlar astronotlar, bunlar kumanda dugmeleri vsvs, oglus iste ne yapsa annesine inanilmaz geliyor, ne zaman buyudu benim oglum ya!

Ilk cilegimizi yedik:) En sevdigim cilek tatlisi ise; cilekler dorde bolunup uzerine bir bardak kirmizi sarap, biraz seker eklenir 30 dk buzdolabinda dinlendirilir, uzerine varsa -yoksa da mutlaka balkonda yetistirilecekler listenize ekleyin - (verveine citronelle) mine cicegi yapraklari serpistirin keyifli keyifli kasiklayin...
Kuskonmaz yetistirilmesi zor olan belki bu yuzden Turkiye'de az yetistirilen; ticareti yapilmayan, buna karsin yabani olani bolca bulunan sahane bir sebze. Kuskonmaz sap olarak ancak 3.senein sonunda topraktan bas gosteriyor ve 6-7 yil boyunca sebze veriyor. Unlu sefler restoranin arka bahcesinde yetistiriyor, cunku tazesi makbul mesela (Alain Ducasse) Konservesini bulabilirsiniz yurtdisinda yasayanlar once mesafeli yaklasip sonradan cok sevecekler ona gore...

Bir tart hamuru hazirlanip, 3 yumurta, bir bardak krema, biraz jambon, tuz, karabiber karisimi hamura dokulur, uzerine yikanip kurulanmis kuskonmazlar dizilir. 40 dk 180 derce firinda pisirilip yaninda salata ile ilikken afiyetle yenir.

Bu yapraklari zehirli sadece saplari yenen bir sebze ravent/ isgin/ iskin adlariyla biliniyor, ecnebice rubarbe. Turkiye'de yerel mutfaklarda severek kullaniliyor ama buyuksehirlerde bulmak imkansiz ancak kendi bahcenizde yetistirirseniz belki. Hafif eksimsi tadi sekerle karisip sahane bir seye donusuyor. Her cesit tatliya cok iyi uyum sagliyor cok faydali az kalorili bir sebze? Crumble yapin, tartini yapin, yada 20 dk kaynatip balla ve zencefil tozuyla karistirip etin yaninda servis yapin. Yapinda yapin tarifler, yaraticilik sinir tanimiyor. Crumble( kramblL okunur) ingilizlerin dunyaya armagani, yapilmasi cok kolay bir tatli. Meyveleri yaglamis tepsiye doseyin. 150 gr soguk tereyagi, 150 gr seker, 150 gr un istenirse 50 gr badem kirintisi parmak uclariyla ekmek kirintisi goruntusu verene kadar ogusturulur. Tepsideki meyvenin uzerine cok kalin olmayacak bir tabaka halinde dosenir ve 180 derece firinda 30-40 arasi ustu kizarana kadar pisirilir. Yaninda bir top vanilyali dondurma yada krema ile ilikken servis yapilir. Sogukkende zevkle kasiklaniyor.

Soldaki bitki bahcenin bir armagani adini bilmiyorum, sagdakide armagan beyaz leylak. ben gidip bildigimiz leylaktan almisken bahce bana yine surpriz yapti artik cicek almayacagim. Bahcemin hediyelerine bir bakacagim once!

Son kamelyalar. Sagdaki evdeki plantasyonun son hali. Nalan'in yolladigi domates tohumlarini ekmistim, hic fire vermeden hepsi fide haline geldi, o kadar kucucuktuki tohumlar inanamadim donusumlerine! Sag alttan baslarsak saat yonunun tersine dogru kisnis, reyhanlar, limonotu(citronelle, lemongrass), stevia ( seker yerine kullanilan bir bitki o kadar tatli yapraklari var, crebro'nun armagani!, hodan, tarhun, pembe domatesler, biberler, pois de senteur (turkcesini bilmiyorum kokulu sarmasik diyelim simdilik, belki bir bilen cikar ciceklenince),  yine turkcesini bilemedigim akdenizde yetisen kocaman boru gibi beyaz cicekler acan devasa bitki en arkada semizotu ( yok kardesim Fransa'da bulunmuyor normalde yabani ot muamelesi goren semizotu!) 
Bugunlerde hamaktan manzaram bu, sorulara, hayallere devam. 14/15/16 mayis Paris'teyim istediginiz bir yer varsa gidip fotograflayabilirim. Ha sorular mi ? "ikinci cocuk nicin dogurulur?"

3.05.2010

Ogul 4 yasinda...

Hazirliklar, evet oglus artik hamur acabiliyor!      Balonlari baba sisirdi,   Leo en cok balonu sisirip birakinca havada taklalar atmasina bayiliyor! 
Sonuc!!! Gecen sene itfaiye kamyonu yapmaya calisip cok zorlanmistik! bu sene basit tema sectim. Sunger Bob. Seramik yapmaya bayilmama ragmen bu pasta susleme isinden acaip sikiliyorum!


Eglence;
10 tane 3,5/4 yas arasi cocugu 2 saat nasil zaptedersiniz? Bahce iyi bir alternatif kosup, oynuyorlar biri salincaga binerken biri traktor kullaniyor, digeri kazi yapiyor, is iki cocuk ayni seyle oynamak isteyince zorlasiyor. Minicik eller itisip kakisiyor, cok sevimli gelse de bana bu durum aracilik yapmak sart! Neyse kimse aglamadan sirayla oynatabilmeyi basardik en populer alet matkapti!!! Buradaki usule gore anneler getirip cocuklarini 2 saatligine bize biraktilar, arada kendi cocugunuzmus gibi yaramazlik ederse cekinmeyin( popoya patak) diyenler oldugu gibi, aciyarak bakip bol sanslar dileyenlerde oldu:) Bu kadar cocugu nasil mi topladik Leonardo'nun sinifinda tum cocuklara davetiye verdik!! Leonardo'nun en sevdigi arkadasi/agbisi Eva'nin oglu Max (Turkiye dogumlu ve iki tane Turk ismi olan fransiz/irlanda melezi), Nelson cikolata renkli cok sirin bir cocuk ve Hugo ama 2 tane Hugo geldi hangisi en sevdigi anlayamadim...

Kiraz agacinin altinda dogumgunu siir gibi!

Ilk arkadas dogumgunu ah birde anneden ayrilik olmasa!

Hediyeler;
Buradaki usule gore her cocuk elinde bir hediye ile gelip dogumgunu cocuguna veriyor (istemeye istemeye), pasta sonrasi hediyeler hep beraber aciliyor, meraktan nerdeyse tum kafalar tokusmus halde! giderken cocuklardan biri begendigi bir hediyeyi goturmeye kalkisti:) cok sekerler yok sahaneler. Mumlari yakmak icin olaganustu caba gosterdim hepsi usustu birini yakiyorum hemen ufluyorlar, Leonardo anne ama benim dogum gunum diye bagiriyor ben gulmekten yakamiyorum. Neyse otoritemi kullanip 4 tane mumu yakmayi basardim, ufledi, sarkisi soylendi. Allahim Leonardo'nun gozler piril piril yuzunde kocaman bir gulumseme nasil mutlu oldu o ani hicbirseye degismem. Ogul iyi ki bu dunyaya geldin, beni anne olarak sectin, beni daha iyi bir insan yaptin, eksikmisim ben tamamlandim. Yavrum, oglum seni cok seviyorum.  Galiba biraz  sevgiden boguluyorsun kesinlikle denge icin bir kardes yapmak lazim. Sabah yanima gelince burnumu sana dayayip koklamaya doyamiyorum, dun bana "anne kafani cevir" diye cikistin. Opucuk isteyince "ben  tum gun opucuk mu verecegim" diye soylendin ama boyle iste doyamiyorum ki ben sana idare ediver anneni. Gerci ben rahat birakinca baba opucuk istiyor cok isin var bizle...


Bir kalici hatira da benden, minik ellerin guzelligine bakiniz...

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin